Görsel Pencere
Sonsuz Bilgi Kaynağı

Top 10: Béla Tarr’ın En İyi Filmleri

Béla Tarr, sinemanın en kendine özgü ve şiirsel dillerinden birini yaratan usta bir Macar yönetmen. 1955 doğumlu Tarr, uzun plan sekansları, siyah-beyaz estetiği ve durağan kamerasıyla, izleyiciyi zamanın akışıyla yüzleştiren bir sinema anlayışına sahip. Filmlerinde genellikle toplumsal çöküş, insanın yalnızlığı ve varoluşsal umutsuzluk gibi ağır temaları işlerken, bunu sessizlik, yağmur ve rüzgârın sesi gibi unsurlarla büyüleyici bir sinematik deneyime dönüştürüyor.

Béla Tarr, Tarkovsky gibi yönetmenlerin izinden gitmekle birlikte, kendi imzasını taşıyan karanlık bir dünya kurar. Onun sinemasında karakterler, bir çıkış yolu ararken bozkırda kaybolur, kamera ise sabırla onların umutsuz arayışını takip eder. Tarr’ın sineması her izleyiciye hitap etmese de, sinema tarihinde unutulmaz bir derinlik ve görsel sadelik bırakmayı başarmış nadir yönetmenlerden biridir.

Not: Listeye sadece IMDb puanı 7 üzeri olan filmler dahil edilmiştir. Bundan dolayı Béla Tarr’ın En İyi Filmleri listesi 9 filmle sınırlıdır.

9 9. The Man from London (A londoni férfi)

9. The Man from London (A londoni férfi)

Yapım Yılı :: 2007
IMDb Puanı :: 7.2
Ödüller :: 1 Venedik Film Festivali – Altın Aslan Adaylığı | 1 Macaristan Film Ödülleri – En İyi Yönetmen

The Man from London Konusu

Film, bir liman işçisi olan Maloin ( Mihaï Margineanu ), bir adamın intiharını ve bu olayın ardından yaşadığı karmaşık duygusal süreçleri konu alır. Maloin, öldürülen adamın cebinde bulduğu parayla yeni bir yaşam kurma umuduyla, suçla iç içe geçer.

Tarr, filminin kasvetli atmosferini, uzun planları ve minimal diyaloglarla izleyiciye aktarır. Yönetmen, görsellik üzerine kurduğu anlatımıyla, karakterin içsel çatışmalarını vurgular ve suçun kişisel bir yük haline gelmesini güçlü bir şekilde işler. Filmde, melodramatik unsurlar yerine yoğun bir psikolojik gerilim öne çıkar.

The Man from London, Tarr’ın sinemasının temel özelliklerini yansıtan bir yapım olarak, seyirciyi sakin ama yoğun bir atmosfer içinde bırakır. Film, karakterin ahlaki çöküşünü ve içsel yolculuğunu keşfederken, aynı zamanda insanın suç ve vicdan arasındaki derin ikilemini sorgular.

 

8 8. Missing People

8. Missing People

Yapım Yılı :: 2019
IMDb Puanı :: 7.2
Ödüller :: Macar Film Eleştirmenleri Ödülü – En İyi Film | Macaristan Film Haftası – Özel Ödül

Missing People Konusu

Film, kaybolan bir işçinin arayışına odaklanırken, bir yandan işsizlik, umutsuzluk ve toplumsal baskılar altında ezilen bireylerin iç dünyasını yansıtır.

Béla Tarr, filmde belgesel tarzına yakın bir gerçekçilik kullanarak, izleyiciyi karakterlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sıkışmışlığa tanık eder. Film, karakterlerin rutinleri, çıkışsızlıkları ve küçük çatışmaları üzerinden dönemin Macar toplumuna dair sert bir portre çizer.

Missing People, Tarr’ın sonraki filmlerindeki stilize edilmiş karanlık atmosferin aksine, daha sade ve ham bir görsellik ile karakterlerin yaşadığı toplumsal sıkışmayı yalın bir dille anlatır. Yönetmenin işçi sınıfına olan ilgisinin ve sosyal gerçekçilik arayışının belirgin bir örneği olarak, Béla Tarr filmografisinde özel bir yere sahiptir.

 

7 7. The Prefab People

7. The Prefab People

Yapım Yılı :: 1993
IMDb Puanı :: 7.3
Ödüller :: 1 Altın Ayı (Berlin Film Festivali) | 1 Macar Film Ödülü | En İyi Film (Venedik Film Festivali)

The Prefab People Konusu

Film, prefabrik evlerde yaşayan sıradan insanların, monoton ve sıkıcı yaşamlarını konu alır. Karakterlerin farklı yaşam mücadeleleri ve hayatta kalma çabaları üzerinden dönemin toplumsal yapısını gözler önüne serer.

Béla Tarr, bu filmde, insanların duygusal izolasyonlarını ve toplumsal yabancılaşmalarını inceleyerek, her bir karakterin içsel dünyasında bir yolculuk yapar. Uzun ve sabırlı çekimlerle, izleyiciye karakterlerin yaşamlarındaki her ayrıntıyı hissettirir. Film, bir yandan toplumsal normlara karşı bireysel mücadeleyi anlatırken, diğer yandan çok katmanlı bir dram sunar.

The Prefab People, Tarr’ın sinemasındaki özgün anlatım biçiminin tipik bir örneği olup, izleyiciyi karakterlerin içsel boşluklarına ve toplumsal çatışmalarına daha derinlemesine sokar. Yönetmenin sinematografik tarzı ve derinlemesine karakter incelemeleri, filmi yalnızca görsel değil, aynı zamanda duygusal bir deneyim haline getirir.

 

6 6. Family Nest (Családi Tüzfészek)

6. Family Nest (Családi Tüzfészek)

Yapım Yılı :: 1979
IMDb Puanı :: 7.4
Ödüller :: Macar Film Ödülleri – En İyi Film Adaylığı | 1 Venedik Film Festivali – En İyi Yönetmen

Family Nest Konusu

Film, küçük bir apartman dairesinde birlikte yaşayan bir ailenin iç çatışmalarını ve geçim mücadelesini gözler önüne serer. Film, özellikle toplumsal sınıf, aile içi dinamikler ve bireysel hayal kırıklıklarına odaklanır.

Béla Tarr, bu filmde, bir yandan aile bireylerinin birbirleriyle olan ilişkilerini derinlemesine incelerken, diğer yandan dönemin sosyo-ekonomik yapısını da ele alır. Uzun çekimler ve minimalist diyaloglarla, karakterlerin yaşadığı içsel yalnızlık ve hayal kırıklıkları izleyiciye güçlü bir şekilde hissettirilmektedir. Tarr, filmdeki kasvetli atmosferi ve sınıfsal hiyerarşiyi, karakterlerin hayatlarına yansıtarak dramatize eder.

Family Nest, Tarr’ın sinematografik dilinin daha erken örneklerinden biridir ve filmdeki kasvetli ve ağır tempolu anlatım, karakterlerin duygusal boşluklarını ortaya koyar. Yönetmen, çok az diyalogla, yalnızca görsellik ve atmosfer aracılığıyla izleyiciyi derin bir dramaya çeker.

 

5 5. Almanac of Fall (Öszi Almanach)

5. Almanac of Fall (Öszi Almanach)

Yapım Yılı :: 1984
IMDb Puanı :: 7.5
Ödüller :: Macar Film Haftası – En İyi Yönetmen | 1 Altın Aslan (Venedik Film Festivali) | Macar Film Eleştirmenleri Ödülleri – En İyi Film

Almanac of Fall Konusu

Film, karanlık, kasvetli bir kasabada yaşayan ve hayatta kaybolmuş, içsel boşluklarla mücadele eden bir grup insanın sıradan ama etkileyici yaşamlarını keşfeder.

Béla Tarr, yine karakterlerinin derin içsel dramalarını vurgulamak için yavaş çekimler ve uzun planlarla hikâyeyi şekillendirir. Sinematografi, depresif bir atmosfer yaratırken, bir yandan da karakterlerin yalnızlıklarını ve içsel boşluklarını daha derin bir şekilde izleyiciye sunar. Filmdeki kasvetli hava, şehrin insanlarını da etkileyen bir metafor gibi işlenir.

Almanac of Fall, Tarr’ın sinematografik dilindeki en belirgin örneklerden biridir. Birçok sahnede, izleyiciye karakterlerin ruh halini yansıtan uzun, sabırlı çekimler kullanılmıştır. Film, insanın içsel çelişkilerini ve dış dünyayla olan çatışmalarını mercek altına alırken, toplumsal yapının ve bireysel kaybolmuşluğun yarattığı duygusal baskıları gösterir.

 

4 4. Damnation (Lanet)

4. Damnation (Lanet)

Yapım Yılı :: 1988
IMDb Puanı :: 7.7
Ödüller :: Macar Film Haftası – En İyi Yönetmen | Avrupa Film Ödülleri Adaylığı | Macar Film Eleştirmenleri Ödülü – En İyi Film

Damnation Konusu

Damnation, gri, sürekli yağmur yağan bir kasabada yaşayan Karrer ( Miklós Székely B. ) adlı bir adamın, bir şarkıcı kadına ( Vali Kerekes ) duyduğu umutsuz aşkı ve bu aşkın peşinde tükenişe sürüklenmesini anlatır. Kasabanın karanlık barlarında geçen hikâye, aşkın, yalnızlığın ve umutsuzluğun iç içe geçtiği bir atmosferde ilerler.

Béla Tarr, filmde yavaş tempolu uzun planlar ve siyah-beyaz sinematografiyle kasabanın çürüyen ruh halini izleyiciye ustalıkla geçirir. Yağmurun, çamurun ve kasvetli manzaraların içinde geçen sahneler, karakterlerin iç dünyalarındaki boşluğu ve umutsuzluğu derinleştirir.

Miklós Székely B., Karrer karakterinde suskunluğu, bakışları ve duruşuyla karakterin yalnızlık ve tükenmişlik duygusunu güçlü bir şekilde aktarır. Vali Kerekes ise şarkıcı kadın karakterinde umut ile hayal kırıklığı arasındaki gelgitleri başarıyla yansıtır. Damnation, Béla Tarr’ın karanlık estetiği ve insan ruhuna dair umutsuz bakışıyla, izleyiciye unutulmaz bir görsel şiir sunar.

 

3 3. The Turin Horse (Torino Atı)

3. The Turin Horse (Torino Atı)

Yapım Yılı :: 2011
IMDb Puanı :: 7.7
Ödüller :: Berlin Film Festivali – Gümüş Ayı (Jüri Büyük Ödülü) | FIPRESCI Ödülü | Macar Film Eleştirmenleri Ödülü – En İyi Film | Asya Pasifik Film Ödülleri – En İyi Yönetmen

The Turin Horse Konusu

Film, bir çiftçi ( János Derzsi ) ve kızı ( Erika Bók ) ile yaşlanan atlarının, rüzgârlı bir taşrada geçirdiği altı gün boyunca yaşam mücadelesini konu alır. Nietzsche’nin Torino’da bir atın dövülmesine engel olurken yaşadığı çöküşten ilham alınan film, insanlığın tükenişine dair ağır bir varoluş sorgulaması sunar.

Béla Tarr, filmde siyah-beyaz sinematografi ve uzun plan çekimleriyle zamanın yavaş akışını izleyiciye iliklerine kadar hissettirir. Filmdeki günlük rutinler, tekrar eden hareketler ve doğanın sertliği, insanın kaderine teslim oluşunu güçlü bir görsellikle ortaya koyar.

János Derzsi ve Erika Bók, film boyunca kelimelerle değil bakışlarla, sessizlikle ve hareketlerin ağırlığıyla karakterlerinin yalnızlık ve çaresizliğini izleyiciye aktarır. The Turin Horse, insanın doğaya ve zamana karşı çaresizliği üzerine şiirsel bir meditasyon niteliğinde olup, Tarr’ın sinemasının doruk noktalarından biridir.

 

2 2. Werckmeister Harmonies (Karanlık Armoniler)

2. Werckmeister Harmonies (Karanlık Armoniler)

Yapım Yılı :: 2000
IMDb Puanı :: 8.2
Ödüller :: Cannes Film Festivali – FIPRESCI Ödülü | Berlin Film Festivali – Caligari Film Ödülü | Macar Film Eleştirmenleri Ödülü – En İyi Film

Werckmeister Harmonies Konusu

Filmde Macaristan’ın kasvetli bir kasabasında yaşayan genç Valuska ( Lars Rudolph ) etrafında şekillenir. Kasabaya gelen dev bir balina sergisi ve onu takip eden karanlık bir karakter, kasabada kaosun ve şiddetin fitilini ateşler. Film, toplumsal çöküşün eşiğinde duran bir toplumda umutsuzluk, düzen ve insan doğasının karanlık tarafını gözler önüne serer.

Béla Tarr, filmde uzun plan sekanslar ve minimal diyaloglarla kasvetli atmosferi izleyiciye geçirirken, görsellik ve ritmi ustaca kullanır. Her sahne, zamanın akışını neredeyse elle tutulur hale getirir ve Tarr’ın karanlık armonileri, toplumun çözülüşünü sessiz ama sarsıcı bir dille aktarır.

Lars Rudolph, Valuska karakterinde naifliği ve umut arayışını güçlü bir şekilde yansıtırken, filmdeki diğer karakterler kasabanın ahlaki çöküşünü temsil eder. Werckmeister Harmonies, sinema tarihinin en çarpıcı varoluşçu anlatılarından biri olarak öne çıkar ve izleyeni uzun süre etkisinde bırakır.

 

1 1. Sátántangó (Şeytanın Tangosu)

1. Sátántangó (Şeytanın Tangosu)

Yapım Yılı :: 1994
IMDb Puanı :: 8.2
Ödüller :: Berlin Film Festivali – Caligari Film Ödülü | Sight & Sound Tüm Zamanların En İyi Filmleri Listesi | Rotten Tomatoes %100 Eleştirmen Skoru

Sátántangó Konusu

Macaristan’da çökmekte olan bir kolektif çiftlikte geçen Sátántangó, köy halkının liderlik ve kurtuluş arayışı üzerinden umutsuzluk, ihanet ve manipülasyon temalarını işler. “Öldü” sanılan Irimiás ( Mihály Víg ) köye geri döner ve herkesi daha iyi bir hayat vaadiyle peşine takarken, bu uzun yolculukta karakterlerin iç dünyaları ve toplumsal çöküş ağır bir atmosferle aktarılır.

Béla Tarr, bu filmde yavaş sinema estetiğini zirveye taşır. Uzun plan sekanslar, kesintisiz yağmur sesi ve kasvetli köy manzaraları, izleyiciyi karakterlerin umutsuzluğuna ortak ederken zamanı hissedilir kılar. Tarr’ın varoluşu, yalnızlığı ve toplumsal çürümenin sessizliğini işleyişi, filmi bir deneyime dönüştürür.

Mihály Víg, Irimiás karakterinde karizmatik ve gizemli bir lideri başarıyla yansıtırken, filmdeki diğer karakterlerin trajik akışları köydeki umutsuzluğu derinleştirir. Sátántangó, sadece bir film değil, sinema tarihine geçen hipnotik bir yolculuktur.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.